Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Posts Tagged ‘Dijital Gelişmişlik’

Internetin eriştiği coğrafya genişledikçe dijital kaos da artıyor. Ancak dünyanın her noktası birbiri ile dijital etkileşim içine girdiğinde kaos yerini düzene bırakabilir. “Yeni (Dijital) Dünya Düzeni”nin sanayi toplumunun dinazorlarının hayalini kurdukları “düzen”le tek ortak özelliği adı olacaktır.

 

Internet kritik altyapılardan birisi haline geldi. Otoyol gibi, elektrik hatları gibi, su kanalları gibi. Yol gitmeyen bir köy veya kasabaya yol giderse ne olur? Ya da elektriği olmayan bir yerleşim bölgesine elektrik giderse? Orada yaşayanların hayatı (kısa sürede) kökten değişir; bu kesin!

Öte yandan dünyadaki yaşam da (orta ve uzun vadede) değişir. O zamana dek dünyaya erişme imkanı bulamamış bir kişi (veya onun soyundan gelecek sonraki kuşaklar) dünyayı az veya çok değiştirecek gelişmelerin altına imza atabilir.

Internet, kapalı kalmış, izole edilmiş insan topluluklarının bir araya gelmesini olanaklı kıldı. Sosyal medya bu altyapının uygulama alanı oldu. Bu insan toplulukları bir ülkeyi oluşturabileceği gibi, bir ülkenin belli bir bölgesi, şehri veya daha küçük bir yerleşim birimi de olabilir. Veya etnik, dinsel ya da başka bir özelliğinden dolayı erişime kapalı kalmış bir topluluk da.

Internet altyapısal anlamda, sosyal medya uygulama platformu özelliği ile tüm bu grupların akın akın ortak bir paydada toplanmasına, birbiri ile etkileşim kurmasına olanak veriyor.

Haliyle bu etkileşim her zaman aynı kafa yapısında, aynı bakış açısında vb olan bireyleri karşı karşıya getirmiyor. İnsanlar kendisi gibi düşünmeyen birisinin olamayacağına olan inançlarını bu tür etkileşim sonucunda yitirmeye başlıyor. (Örneğin) “Demek” diye düşünüyor “dünyada köpek eti yemeyen insanlar da varmış”.

Bilgi toplumunun insanları ortak bir zemin üzerinde bir araya getirme arzusu, aslında sanayi toplumunun geçen 300 senede yaratmış olduğu uçurumları kapatmaya yönelik doğal bir refleks. Tam da insanların artık bu uçurumların kapanmasına olan umutlarını yitirdikleri bir sırada. Hem de sanayi toplumunun içinden gelen bir inovasyon dalgasıyla (bilişim teknolojileri).

Biraz da bu nedenle bugün dijital kültürün en karmaşık dönemini yaşıyoruz. Dijital kaos o anlamda devam ediyor; dijital düzen ne zaman, hangi şartlar yerine gelirse oluşacak, kimse bilmiyor.

Ancak şurası bir gerçek ki öncelikle dünya üzerindeki her bölgenin internet altyapısına kavuşması ve internet erişiminin ortalama bir düzeyde tüm bireylere ulaştırılması gerekiyor. Kıtasal anlamda bu açıdan en geri kalmış bölge Afrika. Bunu sırasıyla Asya ve Okyanusya izliyor. Öte yandan “ileri düzey” kategorisinde olan Avrupa veya Amerika gibi kıtalarda da dijital gelişmişlik oralardaki her ülke, şehir veya kasabada eşit oranda değil.

Dijital uçurum denilen bu fark kapandığı zaman dijital düzene ulaşılabilir mi? Yeterli değil. Dijital altyapıya ulaşma imkanı bulan bireylerin, kültürlerin, mevcut (daha) dijitalleşmiş birey ve kültürlerle etkileşim içine girmesi, bütüne bir şeyler vermesi, bütünden bir şeyler alması gerek. Bu alış-verişin karşılıklı olarak yaygın bir şekilde güncel hayatta uygulanır hale gelmesi gerek.

Bu onyıllardır farklı ağızlardan çıkan “yeni dünya düzeni” vizyonunun (nihayet) pratiğe geçirilmesi olabilir. Ancak ilk ortaya atıldığındaki hedef, amaç ve beklentilerle gerçekleşecek olanın, adından başka ortak bir özelliği olur mu; sanmıyorum! Belki de bu gerçekleşme, sanayi toplumu mentalitesinin öldüğünün resmi ilanı olacak!

Read Full Post »